top of page

KVKK’ya Göre İş yerinde Kamera ile İzleme Nasıl Olmalıdır?


kvkk kamera

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir husus olan iş yerinde kamera kullanımı, yalnızca güvenlik amacıyla değil; aynı zamanda çalışan hakları ve veri koruma ilkeleri kapsamında da değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir konudur. İşverenlerin bu tür izleme faaliyetlerini yürütürken hem 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na hem de Anayasa'da güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkına uygun hareket etmesi gerekmektedir.


Güvenlik kameraları genellikle iş yerinde güvenliği sağlama, iş kazalarının önlenmesi, üretkenliğin artırılması ve disiplinin tesisi gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Ancak bu gibi gerekçelerin varlığı, işverenin çalışanları sınırsız şekilde izleme yetkisini doğurmaz. Kamera ile izleme uygulamaları yalnızca belirli, açık ve meşru amaçlarla yürütülmeli ve bu faaliyetlerin ölçülü olması sağlanmalıdır.


Kamera İle İzleme Yapılabilecek ve Yapılamayacak Mekanlar


Güvenlik kameralarının yerleştirileceği alanların belirlenmesinde temel kıstas, bireyin makul ölçüde mahremiyet beklediği alanlarda izleme yapılmamasıdır. Bu doğrultuda; tuvaletler, soyunma odaları, dinlenme odaları, çalışanlara ait dinlenme salonları ve personel soyunma kabinleri gibi özel alanlara kamera yerleştirilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Bu alanlarda görüntü alınması, hem özel hayatın gizliliği hakkını ihlal etmekte hem de kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.


Öte yandan, kamera sistemlerinin yerleştirilebileceği alanlar, işyerinin niteliğine ve güvenlik ihtiyacına göre değişiklik gösterebilir. Özellikle perakende mağazaları, restoranlar, oteller, barlar gibi işletmelerde güvenlik kameraları, mal güvenliğinin sağlanması ve hırsızlığın önlenmesi amacıyla sıkça kullanılmaktadır. Bu tür iş yerlerinde kamera yerleştirilen alanlar genellikle müşteriyle etkileşim yaşanan alanlar, giriş-çıkış noktaları, kasa bölgeleri ve genel ortak kullanım alanlarıdır.


Ancak hangi sektörde olursa olsun, kamera yerleştirilen alanların çalışanları sürekli gözetim altında bırakacak şekilde kurgulanmaması, çalışanların kişilik haklarını zedelememesi ve yalnızca gerekli görülen yerlerde sınırlı şekilde izleme yapılması büyük önem taşımaktadır.


Kamera ile izleme yapılmak istenen tüm alanlarda, çalışanların önceden yazılı ve açık bir şekilde bilgilendirilmiş olması şarttır. İşverenin bu bilgilendirmeyi yapması ve bunu yazılı hale getirerek ispatlayabilir nitelikte saklaması yasal bir zorunluluktur.

Kamera kullanımıyla ilgili en önemli yükümlülüklerden biri, çalışanların bu izleme faaliyetine ilişkin zamanında, açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirilmesidir. Hangi alanlarda, ne amaçla ve ne kadar süreyle kayıt alındığı, çalışanlara yazılı olarak bildirilmelidir. Öte yandan, tuvalet, soyunma odaları, dinlenme alanları gibi mahremiyetin ön planda olduğu alanlara kamera yerleştirilmesi, açıkça hukuka aykırıdır ve bu durum işveren açısından ciddi yaptırımlara neden olabilir.


Kamera ve Ses Kaydı Uygulamalarının Değerlendirilmesi

Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 24/08/2023 tarihli ve 2023/1461 sayılı Kararı'nda da görüldüğü üzere, işyerinde kamera kaydı alınması bazı şartlarda hukuka uygun kabul edilebilmekteyken; aynı anda ses kaydının alınması ölçülülük ilkesine aykırı bulunmuştur. Kurul, ses kaydının, kişisel verilerin korunması bağlamında daha hassas bir alan teşkil ettiğini ve makul bir meşru menfaat ile gerekçelendirilemeyeceğini tespit etmiştir.

Söz konusu olayda, işverenin hem görüntü hem ses kaydı alması ve çalışanları yeterince bilgilendirmemesi nedeniyle toplam 230.000 TL idari para cezasına hükmedilmiştir. Bu cezanın 200.000 TL’si izinsiz ses kaydı alınmasına, 30.000 TL’si ise aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesine ilişkindir.


Sürekli Gözetimin Çalışanlar Üzerindeki Etkisi


Sürekli gözetim altında bulunmak, çalışanların psikolojik olarak baskı hissetmesine, motivasyonunun azalmasına ve iş veriminin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle, izleme sistemlerinin sadece gerekli görülen alanlarda, belirli bir amaç doğrultusunda ve sınırlı bir süreyle kullanılması gerekmektedir.


Kayıtların Saklanma Süresi

İzleme sistemleriyle elde edilen verilerin saklama süresi, işleme amacına uygun ve makul bir sürede sınırlandırılmalıdır. Bu veriler, belirlenen sürenin sonunda silinmeli, yok edilmeli veya anonim hale getirilmelidir. Süresiz olarak saklanan veriler hem KVKK’ya hem de kişilik haklarına açıkça aykırılık teşkil etmektedir.


Sonuç olarak iş yeri ortamında kamera ile izleme faaliyetleri yürütülürken, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmemesi gerekmektedir. Güvenlik, iş disiplini ve verimlilik gibi gerekçelerle yürütülen bu faaliyetler, çalışanların özel hayatına saygı gösterilerek ve veri koruma mevzuatına uygun şekilde planlanmalıdır.


Kamera Verilerinin Üçüncü Kişilerle Paylaşımı

İşverenler tarafından kamera sistemleri aracılığıyla elde edilen görüntü verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle söz konusu verilerin üçüncü kişilerle paylaşılması belirli kurallara tabidir.


İşveren, çalışanlara ait kamera kayıtlarını ancak Kanun’un 5. ve 6. maddelerinde yer alan kişisel veri işleme şartları çerçevesinde üçüncü kişilere aktarabilir. Örneğin, yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla adli makamlarla ya da kolluk kuvvetleriyle paylaşım mümkündür. Aynı şekilde, bir dava veya hukuki ihtilaf kapsamında delil olarak sunulması gerekliyse, bu paylaşım da ilgili mevzuata uygun olarak gerçekleştirilebilir.


Bunun dışında, veri paylaşımı yapılmadan önce çalışanların bilgilendirilmesi ve bu paylaşıma dayanak olan hukuki sebebin açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Mevzuata aykırı şekilde veya amacı dışında yapılan veri aktarımları, veri sorumlusu sıfatını taşıyan işveren açısından hem idari hem de cezai yaptırımlara yol açabilir.

Kamera kayıtlarının üçüncü kişilere aktarılması durumunda, alıcının da bu verileri koruyacak yeterli teknik ve idari tedbirleri alması yasal bir zorunluluktur. Bu doğrultuda, işverenin yalnızca meşru amaçlarla ve veri güvenliğini sağlayarak veri paylaşımı yapması esastır.


İzleme sistemlerinin amacı dışında kullanılmaması, çalışanların bu konuda aydınlatılması ve hassas veri niteliğindeki ses kayıtlarının alınmasında özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde işverenler ciddi idari yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecektir. Kamera ile izleme hakkı, hukuki çerçevede ve sorumluluk bilinciyle kullanılmalıdır.


 
 
 

Comments


İstanbul merkezli bir hukuk bürosudur. Avukat Seren Nergiz Mullaoğlu tarafından 2021 yılında kurulmuştur. 

Nergiz Avukatlık Bürosu Tüm hakları saklıdır ©

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 55’inci maddesi ve ilgili mevzuata uygun hazırlanan bu site reklam amacı taşımamaktadır.

maslak avukat ara, istanbul avukat, avukat ara, avukata sor

Online broşürümüze göz atmak için QR kodu tarayın ya da tıklayın.

  • Beyaz Instagram Simge
  • Beyaz LinkedIn Simge
nergiz hukuk, nergiz avukatlık bürosu, seren nergiz, avukat ara, maslak avukat
bottom of page